top of page

“Concentrate and dissolve” Yoğunlaş ve çöz





Ne kavuşum ama...

2020'nin ilk ayını geride bırakmaya hazırlanırken aslında ne kadar yoğun ve etkileyici bir zamandan geçtiğimizden bahsetmek istiyorum. Ocak 12'sinde Satürn Plüton kavuşumun etkisiyle krizler de beraberinde geldi. Dönüşüm her ne kadar günümüzde popüler bir kelime olsa da aslında bu kavuşumunun bize anlatmak istediği bir şeylerin artık eskisi gibi olmayacağı. Bir şeylerin dönüşmesi için o şeyin, hizmetin, planın her ne derseniz formunun değişmesi lazım. Değişim için de Plüton burada kriz deneyimletmeyi veriyor. Satürn de sınırları gösteriyor. Hem toplumsal hem bireysel hayatlarımızda gerçekten zorlu süreçlerdeyiz. Keşke her şey "bu bir süreç" demenin hafifliğini verse. Ama vermiyor işte. Avustralya'daki yangınla milyonlarca arazi kül oldu, hayvanlar, insanlar hayatlarını kaybetti. Deve katliamı yapıldı. Endonezya selle mücadele verdi. Abd İran Savaşı gündeme oturdu. Kasım Süleymani öldürüldü. İran, Ukranya uçağını düşürdü. Korona Virüsü meydana çıktı. Elazığ'da şiddetli bir deprem oldu, hasarlı binalara yine oturulabilir izni verildikten sonra neler yaşanabileceğine bir kez daha şahit olduk. -Bir kesim de hala Cem Yılmaz neden deprem için twit atmadı diye duyar kastı. trendtopic oldular. Bu da ayrı mesele ya neyse.- Fransa'nın Nimes şehrinde silahlı saldırı düzenlendi. Küba 7.7 deprem ile sallandı. Astrolojinin üstadlarından Robert Zoller'in vefat haberini aldık. Ve Kobe Bryant...


Evet... Satürn Plüton kavuşumunun şakası yok. Dokunduğu noktada yıkım veriyor. Geriye dönüş yoktur. Satürn ise yeni şekil verir, sistemleştirir. Bu böyle. Doğal afetler, ekonomik felaketler, savaşlar, salgınlar, önemli kişilerin vefat haberileri bu kavuşumun malesef getirdikleri. Ve Oğlak burcundaki bu etkileşimler 2020 için maddi manevi güven ihtiyacımızın artacağı bir yılda olduğumuzu gösteriyor. Tarihte de Satürn Plüton kavuşumlarının etkisi büyük. 1982 yılında Satürn Plüton yine öncü bir burçta etkileşimdeyken İsrail Lübnan’ı işgal etti. İkiz Kuleleri’nin Saldırısı olduğunda da Satürn ve Plüton karşıtlığı vardı. Satürn Plüton etkileşimlerini inceledikçe tarihteki olaylarla eşleştiğini görebiliyoruz. 2020'de de, Şubat Mart ve Eylül Ekim ayları da tetikleyici etkilerde.


“Gerçekte kendi kişisel menkıbesini yaşayan kimseye karşı hayat cömerttir”

Psikolojik düzeyde de etkileri hafife almamak gerekiyor. Paulo Coelho'nun Simyacısından örnek vermek istiyorum. Simyanın önemli prensiplerinden çözmek, serbest bırakma ve akabinde yeni şekil vermek kavramını sık sık duyarız. Simyasal süreçlerde aslında gölge tarafla yüzleşilir. Zorluk sonrasında sonrasında bilgelik gelir. Kitapta yazdığı gibi “Kişisel menkıbe gerçekleşir de , altın parlar.” Bu kavuşumda da psikolojik düzeyde altının parlaması için gölge taraflarımızla yüzleşiyoruz. Bir nevi kriz deneyimliyoruz. Köklü değişimler deneyimliyoruz. Ne de olsa her sorun kendi çözümüyle geliyor. Direnmek ya da direnmemek. Gerçekten asıl mesele bu. Sorguluyoruz. Sorumluluk alıyoruz. Ve dönüşmesine izin veriyoruz.


Satürn Plüton kavuşumunda evlere göre neler sorgulanır ve hangi dönüşümleri beraberinde getirir:


1.evdeyken; kendini ne kadar tanıyorsun? Sınırlarına, dışarı verdiğin izlenime ne kadar bağlısın? Ne kadar çok "ben" deme ihtiyacı duyuyorsun veya duymuyorsun?


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Durman gereken yeri bilebilir, "hayır" diyebilmenin yeterli olduğunu hissedebilirsin. İşe yaramadığını düşündüğün kararlarını ve ilişkilerini geride bırakabilirsin.


2.evdeyken; maddi konularda ne kadar tutucusun? Kendi alanını, kendine olan güvenini koruyamadığın noktalar neler?


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Daha fazla çalışman gerekse de öncelikle kendine güvenmen, zorlukların üstesinden gelebileceğini bilmen sana aradığın gücü verecektir. Madde ve mana arasında denge kurabilirsin. Ve en önemlisi de kendi öz değerine uyanabilirsin.


3.evdeyken; varsayımda bulunmadan, kişiselleştirmeden neyi nasıl ifade edebiliyorsun? Yakınlarınla gerçekten yakından ilgili misin?


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Sahip olduğun bilgi haznene güven. Araştırmalarına güven. Ve daha fazla kişiye ulaşabilecek şekilde bağlantılarını kullan. (ders vermek yayımlamak, sosyal medya gibi) Makro mutluluklar için mikro çevrene odaklanabilir, güzel destekler bulabilirsin.


4.evdeyken; aile ve yaşadığın yere aldığın mesafe neden? Derinlerde bir yerde bağ kuramadığın, köklenemediğin duygun/durumların neler?


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Olduğun haline ve yaşadıklarınla bir bütünsün. Kimsenin suçu değildi. Öncelikle derinlerine güven. Duygusal sorumluluklarını alarak kendi kendinin ebeveyni olabilirsin. Aile bireylerinle bağlarını güçlendirebilirsin.


5.evdeyken; içindeki çocuğun sana ihtiyacı olabilir. Aşkta ne kadar kuralcısın, ne kadar yapıcısın?


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Yaratıcılığını, ilgi alanlarını besleyerek hayattan daha fazla keyif almaya başlayabilirsin. İçindeki çocuğu gör. Ne istediğini bil. Aşkını göster!


6.evdeyken; günlük rutinlerini, işlerini devam ettirmek neden bu kadar zor? Hastalıklarının da psikolojik bir sebebi olduğunu bilmelisin.


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Başkalarına hizmet ederken kendin için de üretken olduğunu bil. Hareket ediyorsun, düşünüyorsun, çalışıyorsun. Emek veriyorsun. Sağlığın için, kendin için bir şeyler yapıyorsun ve bu sana iyi geliyor.


7.evdeyken; ilişkilerinde uzak durduğun konular içeride bir yerde sana ait olabilir mi? Sorumluluk almak istememenin altında soruları kendine yöneltmeye ne dersin?


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Duygu gözlemlerini yapabilmen sana olgunluk veriyor. Her iki tarafın da ilişkide kendi yarısına düşen taraftan sorumlu olduğunu biliyorsun. İlişkilerin güçleniyor. Zamanını geçirmeye değecek, olgun bir partneri hayatına alabilirsin.


8.evdeyken; Kriz deneyimlemekten neden bu kadar korkuyorsun? Sahip olmaya tutunduğun şey seni daha da bağımlı hale getiriyor mu?


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Darkside’nla yüzleşebilirsin. Ve kendini daha iyi bilirsin. Direnmediğin noktada sorunların çözümü sana başka fırsatlar sunabilir.


9.evdeyken; dünyaya açılmaktan neden geri duruyorsun?


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Başka kültürlere, bilgilere, eğitimlere, yolculuklara kendini açarak yeni bir vizyon kazabilirsin. Kazandığın bu vizyon seni bambaşka yerlere getirebilir. Başkalarına da ilham olabilirsin.


10.evdeyken; toplumsal imajın neden bu kadar önemli? Hedeflerini gerçekleştirmek için sorumluluk alman gereken durumları farkında mısın?


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Zorluklara rağmen pes etmezsen kariyerinde yenilikler inşa edebilirsin. Plan becerin ve işi sahiplenme kapasitenin farkındasın. Adımlarını çok daha güçlü atıyorsun. Sana nereden ne başarı gelecek biliyorsun.


11.evdeyken; safe zonenundan çıkmaya ne dersin? Aynı ideali paylaşmadığın kişi ve ortamlarda bulunmak sana gelecek kaybı getirebilir.


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Neye ihtiyacın olduğuna emin olursan insanlara uyumlanmak zorunda kalmazsın. Yeni çevreler, olgun hayaller... Yapmak istediklerin için bağlantılarını kullan. Gücünü, karizmanı ortaya çıkarabilirsin.


12.evdeyken; endişe ve kaygı; huzurdan, sevgiden daha yoğun duygulardır. Düşündüklerinin gerçeklikle payı var mı yoksa senin hayal ürünün mü?


Direnmediğin noktada neler keşfedebilirsin? Hiçbir duygu kalıcı değil. Her duyguya yer vermeyi öğreniyorsun. Kendi duygularının sorumluluğunu alıyorsun. Ve hedeflerin için sezgilerine güveniyorsun.


Yoğunlaş ve çöz...

Begumtells.

116 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page